
CHP'nin Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması üzerine başlattığı "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinin bu akşamki adresi Bursa Osmangazi Kent Meydanı. Afiş yasaklarına rağmen 10 binler ellerinde bayraklarla miting alanını doldurdu.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından başlattığı ‘Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ mitinglerinin bu akşamki adresi Bursa.Miting öncesine yasaklar damga vurdu. Günler önce asılmak istenen mitingin duyuru afişleri için bilboardların kullanımına Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından izni verilmedi.
Yasaklara rağmen Osmangazi Kent Meydanı'nda düzenlenen mitinge saatler öncesinden yurttaşlar akın etti. Miting alanına Türk Bayrağı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu afişleri ve CHP bayrakları asıldı.
"ZULÜM İLE ABAD OLUNMAZ"
Saat 17.30'da başlayan mitinge mesaj gönderen Ekrem İmamoğlu "Hepimiz için özgür, hepimiz için adil, hepimiz için müreffeh bir Türkiye kurma zamanı. İnandığımız tek şey var: Zulüm ile abad olunmaz. Halkın iradesine pusu kurulmaz. Ve biz inanıyoruz: Türkiye, yeniden adaletiyle yükselecek" dedi.
İmamoğlu Silivri'den gönderdiği mesajda şu ifadelere yer verdi:
“Burası Silivri, sevgili Bursa; sizden sadece birkaç yüz kilometre uzakta. Burası haksızlıkların, hukuksuzlukların fotoğrafı adeta. El birliği ile çürütülmüş, öldürülmeye çalışan yargı mekanizmasının röntgen filmi burası.
Hangi kapıyı açsanız, ardından bir hak gaspı hikayesi çıkıyor. Tüm bu tazyiklere ve baskılara rağmen, 19 Mart’tan bu yana meydanlarda milletin iradesini, helale haram karıştırmadan yaşamak isteyen milyonların iradesini hep birlikte savunuyoruz.
Siz savunuyorsunuz. Aziz milletimiz, halkımız savunuyor. Şeyh Edebali’nin müjdelediği gerçekleşmiş rüya, Bursa… Adaletin bittiği bu zindandan, tarihimizde adil bir memleket ülküsünün filizlendiği şehre sesleniyorum: Milletimiz, tüm bu yapılanların sebebini de yapanların niyetini de çok iyi biliyor.
Ve bu apaçık haksızlık karşısında susmuyor, bir adım bile geriye çekilmiyor. Hür iradesine, adayını seçme özgürlüğüne yapılan bu yargı darbesini vicdanında çoktan mahkum etti. Ve bunu yapanları da yine vicdanında mahkum etmeye devam edecektir.
“ADALETİN TERAZİSİ BİR KEZ SARSILDI MI GERİSİ GELİR”
Çünkü milletimiz, adaletin mülkün temeli olduğuna iman etmiştir. Devletin, ancak adalet üzerinde yükselebileceğine iman etmiştir. Ve yine bu millet bilir ki, adalet ancak hakkaniyetle, ehliyetle ve vicdanla ayakta durur.
İşte bugün, bu temellerin yeniden sarsılmaması için buradayız. Osman Gazi’nin, Orhan Gazi’nin elleriyle kurduğu şehir, medeniyetin beşiği, devlet aklının merkezi Bursa, unutma! Adaletin terazisi bir kez sarsıldı mı çorap söküğü gibi gerisi gelir. İşte bu sebeple, bugün meydanlara çıkanlar, hakkı yenen herkesin sesini duyurmaya çalışıyor.
Gençlerin, kadınların, emeklilerin, öğrencilerin, işçilerin, çalışanların hukukta, ekonomide, toplumda eşitlik isteyenlerin sesini yükseltiyor. Biliyoruz; Bursa da bu adaletsizliğe razı değil. Bu şehir, vicdanıyla yürür. Bu şehir, hep haksızlığın karşısında, adaletin yanında saf tutar. İşte tam da bu yüzden, Bursa’nın sesi Türkiye’ye umut olur.
“TÜRKİYE, YENİDEN ADALETİYLE YÜKSELECEK”
Evet, zorluklar var. Ama tarih boyunca bu millet, nice zorlukları omuz omuza aştı. Çanakkale’nin isyankar ve korkusuz ruhu, Bursa’nın hemen yanı başında duruyor. Milli Mücadele’nin şahlanıp ayaklanan yüreği, milletimizin maneviyatına çok yakışıyor. Birbirine tutunup, ülkesini düştüğü yerden kaldıranların gücü ve cesareti bugün hâlâ içimizdedir, içinizdedir Bursa. Korkma. Birbirine yaslan, ayağa kalk. Tarihin ‘Bu adaletsizliğe son veren şerefli insanlar’ diye yazacakları arasına katıl.
Tanpınar’ın Bursa’yı anlatırken, hüzün ile teselliyi bir arada hatırlatan sözlerini hatırla Bursa: ‘Tarih boyunca hangi felâketlere mâruz kalırsa kalsın, hep kuruluş çağının ruhunu korumuş’ şehirdir burası. Kuruluş çağının ruhunu korumak, canlandırmak, yeniden inşa etmek zamanı. Hepimiz için özgür, hepimiz için adil, hepimiz için müreffeh bir Türkiye kurma zamanı.
İnandığımız tek şey var: Zulüm ile abad olunmaz. Halkın iradesine pusu kurulmaz. Ve biz inanıyoruz: Türkiye, yeniden adaletiyle yükselecek. Bu topraklar, yeniden liyakatle ve merhametle yönetilecek. Bursa kazanacak. Türkiye kazanacak. Adalet kazanacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”
ÖZGÜR ÖZEL: ARTIK 'KALE' KALMADI
İmamoğlu'nun mektubunun hemen ardından CHP lideri Özgür Özel, alandaki on binlere seslendi.
Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Alın teri döken işçi kardeşime selam olsun; Tarlasından bereket fışkırtan çiftçi kardeşime, çiftçilerimize, milletin efendisi köylülerimize merhaba. Hak yemeyen, yedirmeyen, Bursa’nın dürüst esnaflarına, çilekeş esnaflarına merhaba. Senelerce çalışıp açlıkla sınanan emeklilerimize merhaba Bursa’da. Ve ülkesi için bir umuda tutulmuş, direnen, mücadele eden Bursalı gençlere selam olsun!
Bursa, benim için çok özel bir şehir. Eşim Didem Bursalı; sizin kızınız, sizin evladınız. Kızımızın adı İpek. Bursa'nın İpek’i. Özgür Özel kardeşiniz, öyle birilerinin dediği gibi Bursa'nın damadı değildir; Bursa'nın evladıdır, öz evladıdır.
Bugün, 19 Mart darbesi sonrası yedinci büyük buluşmamız. Önce, 19 Mart sabahı darbe girişimi olunca İstanbul’un bir yıl önce seçtiği belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’na darbe girişimi olunca kalktık, hep birlikte Saraçhane’ye gittik. Yedi gün, yedi gece Saraçhane’de çağrımıza kulak verip koşan yüz binlerle, sonra milyonlarla birlikte direndik.
Dedik ki: Milli iradeye sahip çıkacağız! Milletin Ekrem Başkan’ı yerine dönene kadar, o emaneti teslim alana kadar, yine belediye meclisinin içinden bir seçilmişe emanet edene kadar buradayız.
19 Mart sabahı, “darbe”, “kayyum” diye kalkanlar; İstanbul’un seçtiğinin yerine birini atamaya kalkanlar, milyonların karşısında şaşkına döndüler, bozguna uğradılar.
Sonra Boğaz Köprüsü’nü geçtik. Maltepe’de hep birlikte tarihe geçtik. Toplanamayalım diye, dağılalım diye 9 günü tatil ilan edenler... Her engellemeyi yapanlar, 2,5 milyon kişiyi Maltepe’de görünce işin ciddiyetini anladılar.
O gün bugündür, Samsun’dan başlayarak Yozgat’ta, Mersin’de, Konya’da, Van’da ve 19 Mayıs’ta Samsun’dan Yozgat’a... Ve göz bebeğimiz, güzel şehirlerimizden Bursa’mıza dayanışma ruhuyla selam getirdik.
Bursa Kent Meydanı'nda "seçim yokken, başka bir süreç işlemiyorken, o meydanı nasıl dolduracaksın?" dediler; Ben hep sizlere, iradenize, sizin mücadelenize inandım. Biz buraya eyleme geldik. Eylem yapmaya geldik.
İktidar partisi yıllarca Bursa’nın sahibi gibi davrandı. “Bursa, AK Parti’nin kalesi” dediler.
Ama 31 Mart’ta millet, “Bir dur bakalım” dedi.Ve dedi ki: “Ben milli iradeysem, kime görevi veriyorsam, o göreve gelir.”
Kırk yedi yıldır Bursa, bizim dışımızdaki sağ partilerin başkanlarınca yönetildi.
Millet dedi ki: “Sorunum var, çözüm istiyorum. Ve görevi Mustafa Bozbey’e veriyorum.”
Herkes şunu bilsin: 'Artık öyle kaleler kalmadı. Kale siyaseti, kutuplaşma siyaseti geride kaldı.'
Artık kucaklaşma siyaseti var. Artık Bursa, ne Tayyip Erdoğan’ın ne AK Parti’nin kalesidir. Bursa, bu milletin kalesidir. Bu milletin kalesidir.
Yorum Yazın