© Yankı Haber 2020

Tehdit davasında; İmamoğlu'na 1 yıl 8 ay hapis cezası 

İmamoğlu’nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i tehdit ettiği iddiasıyla 7 yıl 4 aya kadar hapis ve siyasi yasak talebiyle yargılandığı davanın üçüncü duruşması bugün görüldü. İmamoğlu hedef gösterme suçundan beraat, hakaretten 1 yıl 5 ay, tehditten 2 ay 15 gün hapis cezası aldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve ailesiyle ilgili kullandığı ifadeler nedeniyle "terörle mücadele eden kişileri hedef göstermek", "hakaret" ve "tehdit" suçlarından yargılanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakim karşısına çıktı. Silivri’de bulunan Marmara Kapalı Cezaevi Yerleşkesi'ndeki salonda görülen son duruşmada savcı mütalaasını tekrarlayarak İmamoğlu hakkında 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapisle cezası ve siyasi yasak talep etmişti. İmamoğlu’nun savunması yaklaşık bir saat sürmüş ve avukatları esas hakkında savunma için ek süre istemişti. Bugünkü duruşmada İmamoğlu; 'hedef gösterme' suçundan beraat, 'hakaret'ten 1 yıl 5 ay, 'tehdit'ten 2 ay 15 gün hapis cezası aldı.Beraat kararı oy birliği ile hapis cezaları oy çokluğuyla alındı.

BUGÜN NELER YAŞANDI?

Duruşma, saat 10.20'de İstanbul Adliyesi’ndeki 14. Ağır Ceza Mahkemesi salonunun yetersiz kalması nedeniyle Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu yerleşkesindeki 1 No’lu duruşma salonunda başladı.İmamoğlu, gri renkte takım elbise ve sol koltuk altına sıkıştırdığı içi kağıt dolu mavi dosya ile salonu selamlayarak sanık sandalyesine geçti. İzleyiciler tarafından alkışla karşılanan İmamoğlu için “Cumhurbaşkanı İmamoğlu”, "Kurtuluş yok tek başına" ve "Ekrem Başkan" sloganları atıldı.

Duruşmayı CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu, oğlu Selim İmamoğlu, İBB Başkan Vekili Nuri Aslan, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP Genel Başkan Yardımcıları Suat Özçağdaş ve Gül Çiftçi, Grup Başkan Vekili Gökhan Günaydın, İstanbul Milletvekili Ali Gökçek, Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, PM Üyesi Berkay Gezgin, Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erdinç Sağkan da takip etti.

"HAYAT KADAR KISA OLACAK KONUŞMAM"

Duruşmada mahkeme başkanı, söz alan İmamoğlu'na “Mütalaaya karşı beyanınızı zaten verdiniz, tekrara düşmeden kısa olsun” dedi. İmamoğlu ise “Hayır, mütalaaya karşı beyanda bulunmadım. İçinde bulunduğumuz durumu anlattım. Hayat zaten kısa, hayat kadar kısa olacak konuşmam” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu, şunları söyledi:

- Burada bulunmamızın nedeni sadece panelde söylenen sözlerle sınırlı kalacak değil. Yargılanmamız bile başka bir adreste yapılıyor. Geçen duruşmayı ve konuşmamdaki duyguları hatırlıyorum. Konuşmamı şöyle bitirmiştim, etrafımızda tüm bölgeye yayılma riski yaşanan bir savaş varken iktidarın da tabiriyle ‘iç cepheyi güçlendirmek’ dışında yol yoktur. Bugün artık kimse için başka yol yoktur. Bir ay bile geçmedi ama o sürede dahi şapkayı önüne koyarak değil de tam tersi şekilde olaylar yaşanmasına üzülüyorum.

- Kumpaslar, yalanlar üzerinden operasyonlar... İnsanı derinden etkileyen hapis süreçleri ve dahası… Alelacele telaşla bir iddianame daha ortaya çıkıyor. 18 yaşında bir gence yaptığı bir işlemden dolayı ortada sahte bir evrak bile yokken soruşturma başlatılıyor. 18 yaşında bir Ekrem… İlk ifadeye girince savcıya ‘17 yaşında olsam ne yapacaktınız?’ dedim. 'Vasini çağıracaktık’ dedi. 18 yaşındaki Ekrem’e ileride Cumhurbaşkanı adayı olur diye siyasi yasak getirecek bir iddianame hazırlanıyor.

"LGS'DE BİLE ADALETİ SAĞLAYAMIYORLAR"

- Zaten bu millet perişan. 12 şehit veriyoruz, bunun nedenini bile sorgulayamıyoruz. Bazı ülkelerde bir can bile değerliyken 12 şehit için mangalda kül bırakmayan insanların çıtı çıkmıyor. Bir LGS sınavında bile adaleti sağlayamıyorlar. Küresel bölgesel yeni ittifaklar kuruluyor. Gerçekten baş döndürücü bir hızla dünya ülkeleri kendini buna hazırlıyor. Bu yeni dönemde Türkiye durdurulamayan, düşürülemeyen enflasyonun, yoksulluğun altında inim inim inliyor. Bana onlarca binlerce mektup geliyor. Dışarıda olan bütün hususları günlük dinliyorum.

SAVCIYA BAKMA GERGİNLİĞİ

İmamoğlu’nun konuşmasının bu kısmında duruşma savcısı, “Bana doğru konuşmayın” dedi. İmamoğlu ise mahkeme başkanına dönerek, “Savcıya bakmak yasak mı?”, savcıya da “Size bakmak yasak mı?” diye sordu. Ardından salonda gerginlik yaşandı, sesler yükseldi. İmamoğlu, “Cevap verir misiniz Sayın Hakim? Yargılanıp yargılanmadığımı anlamaya çalışıyorum” dedi. İzleyiciler İmamoğlu’nu alkışladı.

MHP VE DEM'E ÇAĞRI YAPTI

Gerginliğin ardından beyanına devam eden İmamoğlu, PKK'nın silah bırakma sürecine ilişkin şu ifadeleri kullandı:

- MHP ve Dem Parti’ye sesleniyorum. Bu süreci kendi ikballeri için fırsat gören akıldan kendinizi ayrıştırın. Şeffaf, katılımcı, kucaklayıcı yöntemlerle sürdürülmesini sağlamak açısından adımlar atmalısınız. Bu sürecin barışa ulaşması için hukuksuz uygulamalardan, kayyumlardan vazgeçilmesi zorunluluktur. Bu yönüyle siyaset burada ikbal aramasın.

- Siyasi müdahalenin cenderesi altında olan insanların hak ettiği muameleyi göreceklerini ve vakti gelince hesap vereceklerini söylemek istiyorum. Gelecek seçimi değil, gelecek nesili düşünenlerdenim. Yine ilan ediyorum, kötülük yapanlara ve kötülere karşı mücadelede bir nefer olarak devam ediyorum. Allah kötülerden, bana iftira atanlardan hepimizi korusun. Bu duruşmanın Çağlayan’dan kaçırılmasından üzüntü duyuyorum.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER